Üç Süpürge ~~
Kişisel Özellik ~~
Hayatta en nefret ettiği şey birilerinin onu eleştirmesidir fakat bunun aksine eleştirmeyi kesinlikle çok sever. Değişken bir kişiliğe sahip olmasının verdiği özellikler doğrultusunda, bir gün önce ona çok güzel gelen bir şeyi sonraki gün hiç sevmeyebilir. Bu özelliğini annesinden almıştır. Güzel olduğunun farkındadır ve bunu gerektiğinde çok iyi kullanır. İyi rol yapar ve insanları kolay etkiler. Aşka inanmaz fakat erkeklere düşkündür. Şarkı söylemeyi ve yağmurda dans etmeyi sever . Dün sevdiği bir şey'den yarın ölesiye nefret ede bilir . Bu özelliklerine rağmen insanlar onu her zaman sevmiştir . Onun için hiç bir şey gerçek değildir ve olmayacaktır...
Rp ~~
Göz kapakları yavaşça açılmaya başlamıştı .. Tozlu raflar, yüzlerce kitap, ve bir kaç örümcek ... Tek gördüğü şeyler buydu, şimdilik .. Elini başına götürdü nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu .. Tamamen gözünü açamıyordu. Elini başından yavaşça çekti, elinde bir kaç damla kan oluşmuştu . Neredeydi ? Buraya nasıl gelmişti ? En önemlisi, neler yaşanmıştı ? Hiç birinin cevabını bilmiyordu . Bir an ayağa kalkmak için çabaladı . Çabalamıştı, çabalamasına da başaramamıştı . Her ne olduysa Sém, kendini çok iyi hissetmiyordu . Kendini serbest bıraktı, yorgundu. Bir kez daha yere uzanıyordu . Birinin geldiğini fark etti. Sém Asasının elinde olduğunu fark etti . Bir sorun olduğunda ağzın dan çıkacak iki sözcük yardımcı olacaktı … Gelen kişi bir erkekti .. Sém gözünü nihayet aça bilmişti . Ama ayağa kalkacak güce hala kavuşamamıştı . Sém ne kadar, çabalasa da kalkamıyordu .
“ Merhaba .. Yardım ede bilir miyim ? “ diyen bir ses duydu . Gayet sıcak kanlı bir sesti bu .. Sém son çare olarak bu teklifi kabul etmişti. Adamın elini uzat tığını fark etti bir an için. Gülümsedi, ve gelen yardım elini tutarak ayağa kalktı .. “ Rica etsem adınızı öğrene bilir miyim bayan ? “ demişti bir an adam . “ Elbette İsmim Sémmy Anna Black , İsterseniz Sém diye bilirsiniz . Peki sizin ? “demişti .. Taraf sormak saçma ve basitçe olacağı için Sém sadece ismini sormuştu. Hava çok soğuktu . Yağmur yağmaya başlasa ne yapa bilirlerdi ki ..? Adam hemen cevap vermişti. “ İsminizi bana söyleme zahmetine girdiğiniz için teşekkür ederim Bayan Black . “ “ Evet bu önemli değil ama bana Bayan Black yerine İsmimi söylerseniz daha güzel olacak . ! Ve kendi isminizi ? “ demişti . Bunun biraz sert olduğunu düşündü sém bir an için. Hemen gülümsedi, ama söylenecek her söz söylenmiş olan bir sözden önemliydi onun için. İnsanın biraz kendi olması gerektiğini düşündüğü için, gülümsemişti . Karşı tarafta konuştuğu, kişinin sém’i yanlış anlamasını istemiyordu….
“ Özür dilerim, Benim İsmim Edward Sém.. “ Demişti Edward Sém Edward’ın kendi adını söyler iken, sanki Edward’ın dili tutulmuş hissine kapılmıştı. “ Diliniz mi tutuldu, yoksa konuşmaktan çekiniyor musunuz acaba ? “ “ Bu güzellik karşısında dilim tutuldu çok normal sém … “ “ İltifat ediyorsun, bunların gerçek olma ihtimali çok az Edward . “ Bu güzel sözler karşısında fazla bir şey diyememişti . Bir an Edward’ın sém’e gereğinden fazla adımlarla yakınlaştığını fark etmişti . “ Daha beni tanımıyorsunuz ! “ demişti, aniden . Tepki sert olsa da sém bunları söylerken haklıydı gelen cevap çok şaşırtıcı olacaktı .. “ Takip ediyordum . “ “ Hangi güce güvenerek ? Bu hakka sahip değilsiniz. Gitmem gerek .” demişti sém. Takip etmek ha ? Neye güveniyordu ? .. “ Çok hırçınsın sém . Ama bu sizi daha çekici yapıyor . “ İki sözcük.. Sém’in ağzın dan çıkacak iki sözcük, Edward’ı yok ede bilecek güç’e sahipti . Asasını sıkıca kavradı . Bu ilk deneyimi olmayacaktı, ama gene de onu öldüre bilirdi . “ Beni öldürmek istiyorsanız yapa bilirsiniz güzel bayan Fakat.. İçiniz rahat etmeyecektir, saçma bir sebep . Ne’de olsa sonumuz belli çoktan. “ “ Neler diyorsun Sen ? Daha beş dakika oldu . “ Olsun buna ilk görüşte aşk denilir sém . “ “ Aşk mı ? Beş dakika’da mı yaratırsınız siz aşkınızı ? Şeytan aşkın’a ! .. “ “ Aynı taraf … “ diye mırıldanmıştı Edward . “ Ne tarafı ? “ “ Karanlık taraf tasınız . Şeytan’a tapıyorsunuz ..."
“ Şeytan’a inanıyorum ben kimseye tapmam Edward . " Bu sözleri söylerken Edward deyişi aklına geldi sém’in … Ondan hoşlanmış mıydı yoksa ? .. Nasıl deyişi yordu insan , Gerçekten her yaraya devaymış zaman … Daha iki dakika önce onu öldürmeyi planlıyordu… Bir anda Sém ve Edward göz göze gelmişlerdi. Sém bir an geriye gitmişti. Ama Edward’ın niyeti çoktan belliydi. Hala bakışıyorlardı . Sém’in gözlerinde nefret Edward’ın gözlerinde elde etmek duygusuyla bakışlar vardı. Sém arkasını dönmüştü yavaşça yürüyordu . Yağmur yağmaya başlamıştı . Belki bir daha, görüşemeyeceklerdi ama sém korkuyordu bağlanmaktan. “ Sém !! “ Diye bağırmaya başlamıştı Edward . “ Gel buraya Sém . Beni oraya getirtme ! “ Hala bağırmaktaydı, Edward sém asasını Edward’ın yanında düşürdüğünü fark etmişti. Edward’ın elindeydi . Tekrar geri dönmüştü .
Asasını almak istiyordu . Yanına gelmişti . “ Asamı ver bana Edward . “ Bu sözü daha önce de söylemiş ti. Her şeyi şimdi hatırlamıştı sém . Bu iki yıl önce terk ettiği sevgilisiydi . “ Sana iki yıl önce söylemiştim seni istemiyorum !!! “ Demişti asasını Edward’ın elinden almaya çalışıyordu . Ama nafile Edward hem çok güçlüydü hem de asayı çok sıkı tutuyordu . " Boşuna uğraşma ! " diyordu Edward. Edward birden sém'i kendine çekmişti. Sém ona karşı koyamıyordu . Kendini serbest bıraktığın da, Edward’ın sém’e daha çok yakınlaştığını fark etmişti . Ama artık karşı koyacak gücü yoktu. Gözünden bir damla yaş gelmişti . Edward’ın bunu umursamamasına şaşırmamıştı sém . Çünkü Edward Sém’i öpmekle, kendine çekmekle meşgul’ tu. Sém Edward’ın bu özelliğinden nefret ediyordu . “ Gördün mü sém … Bana asla karşı koyamadın sen koyamazsın!!! “ demişti Edward . Sém Edward’ın boş bir anını yakalamıştı . Kendisi ‘de istekliymiş gibi öpüyordu . Bir saat olmuştu hala, ayrılmamışlardı bir birlerinden. Doğrusu Edward onu bırakmamıştı . Sém asasını Edward’ın elinden almıştı . “ Güzel anlardı ama, gitmeliyim .. “ dedi sém . Yapacak işi yoktu ama, burada kalmak istemiyordu. Hızlı ve küçük adımlarla kütüphane’den ayrıldı .