ben dükkan sahibi olmak istemiyorum
öğrenci olmak istiyorum mümkünse ravenclaw olsun çok seviyorum ravenclawı 5 sınıf olmak istiyorum
~ İsim ~
Daniel Potter
~ Kişiliği ~
kötü birazda iyi cesur arkadaşlığı iyi
~ Fiziksel betimleme ~
yakışıklı normal buylu siyah gözlü siyah saçlı
~ Ünlünüzün bir resmi ~
~ Ailesi ve yaşamı ~
londrada yaşamaktadır anne baba bakanlıkta çalışır
~ Basit RP ~ [Konu Serbest]
Daniel hızla uzaklaşan bayana bir süre baktıktan sonra gözlerini yine gökyüzüne çevirdi. Sonra
"Eve atacağımı falan sandı heralde."
dedi ve güldü. Aklına bir anda Ginny'nin ona uykusu gelmediği zamanlarda söylediği şarkı geldi. Bir yandan Daniel'ın saçlarını okşar bir yandan da ona tatlı bir ses tonuyla o şarkıyı söylerdi. Daniel farkında olmadan şarkının sözlerini mırıldanmaya başladı:
"We were both young when I first saw you
I close my eyes and the flashback starts
I'm standing there on a balcony in summer air
See the lights, see the party, the ball gowns
See you make your way through the crowd
And say hello, little did I know
...
Marry me, Juliet, you'll never have to be alone
I love you and that's all I really know
I talked to your dad, go pick out a white dress
It's a love story, baby, just say yes
Cause we were both young when I first saw you"
Farkında olmadığı birçok şey vardı aslında. Mesela gözlerinden boşalırcasına akan göz yaşları. Şimdiden Ginny'yi çok özlemişti. Hem dostu olarak, hem bir yandaşı olarak hem de Juliet'i olarak. Kendini tutamıyordu her nedense, göz yaşlarına izin veriyordu, bari onlar aksınlar da özgür olsunlar diye. Ağlayınca hep rahatlardı ama bu sefer ağladıkça içi acıyordu, sebebini bilmediği bir acı hissediyordu. Bu acı terk edilmekten mi yoksa çok sevdiği birini kaybetmekten mi kaynaklanıyordu bilmiyordu.
Göz yaşlarını silerek
"Her güzel şeyin bir sonu vardır. Bir kez daha aşk diye bir şeyin olmadığını bana kanıtladın hayat. Daha ne isteyebilirim ki? Yeni bir hoşlanma mı? Aman zaten her dakika karşıma hoşlanabileceğim kişiler çıkıyor!"
dedi. Ama sonra yine gözleri dolarak
"Ama hiçbiri ona karşı hissettiklerimi bana geri veremeyecek. Çünkü aynı hataya bir kez daha düşmem. Kim bilir, belki çok severim ama her şeyimi feda edebilecek kadar değil."
dedi. Son bir kez onunla vedalaşabilseydi belki de bu kadar çok üzülmeyecekti. Çünkü Ginny onun tam anlamıyla hayat arkadaşıydı. Hogwarts'a başladığı andan beri hatta ve hatta daha da öncesinden beri onunla arkadaşlardı. Her türlü zorluğun üstesinden birlikte gelmişlerdi. Birbirlerine asla kötülükte bulunmamışlardı. Ama Ginny bu kusursuzluğu mahvetmişti. Resmen Daniel'ı kandırmıştı. Sanki uygun bir dille durumunu anlatsa ve ailesinden uzaklaşabilmesi için biriyle evlenmeye ihtiyacı olduğunu söylese Daniel onu terslerdi. Tam tersine çok daha iyi olurdu, bebekleri olmazdı, Daniel ona o kadar da bağlanmazdı. Belki de Bonnie'yle barışabilirdi bile. Ama yine de Ginny'ye teşekkür ediyordu, ona harika anlar yaşattığı için. En zor anlarında yine onu yalnız bırakmadığı için. Gerçi şimdi hayatının en zor anlarından birine terk etmişti onu ama Daniel bunu daha fazla kafasına takmayarak ayağa kalktı.
Gitme vaktiydi artık. Son bir kez buraya göz gezdirdi. En kötü anlarının çoğunu burada mı yaşamak zorundaydı hep? Yine de hoş anıları olmuştu. Gözüne az ilerideki ağaç takıldı. İsimlerinin kazılı olduğu ağaç. 'Daniel <3 Bonnie' yazısı özellikle göze çarpıyordu ama Daniel buna gülmekle yetindi. Islak gözlerinin ardından bir gülücük iyi olmuştu, tıpkı ona yakıştığı gibi. 'Ginny' yazısının üstüne elini götürdü ve hafifçe okşayarak
"En azından senden geriye kalan şeyler hala canlı."
dedi. Daniel ilk defa bir ağaçta can bulmaktan bahsediyordu. En azından onun için artık bu kadarı vardı. Daniel'ın içini bir anda endişe kapladı. Hogwarts'ta her an nereye baksa onu hatırlayacaktı, evin her köşesinde, her eşyada onu hatırlayacaktı. Kathleen'e her baktığında onu görecekti. İşi zor gibi gözüküyordu ama biliyordu ki her kötü şeyin bir doğuşu olduğu gibi batışı da olurdu. Artık ne kadar batabilirse.
lütfen ama lütfen ravenclaw